Bizim Büyük Çaresizliğimiz: Freud ve Lacan Ekseninde Özdeşim Temelli Bir Analiz

Freud için insanların birbirleriyle kurdukları bir tür duygusal bağ olan özdeşim kavramı, kişinin bilişsel tasarımının oluşturduğu özneyi ve özdeşim kurulan ötekinin bir niteliğinden meydana gelen nesneyi kapsamaktadır. Özdeşim süreci bilinçdışı olarak gerçekleşmektedir ve özdeşim kuran kişinin bir kaybından (bir yakının ölümü, arzu nesnesinin kaybı vb.) yola çıkarak gerçekleşebilmektedir. Freud için özdeşimde bilişsel tasarımın oluşturduğu özdeşim öznesi ön plandayken Lacan için özdeşim nesnesi esas dikkate değer bileşendir. Özdeşim kavramı her zaman ötekiyle aynılaşmayı ifade etmez. Bilişsel tasarımın sahibi olan kişinin bilinçdışı olarak aradığı bir niteliğin sahibi olan kişi ile bağ kurması, özdeşimin en özet manasıdır. Bu çalışmada da Barış Bıçakçı’nın ilk olarak 2004 yılında yayınlanan “Bizim Büyük Çaresizliğimiz” romanı, özdeşim kavramı çerçevesinde ele alınmış; karakterlerin kurdukları özdeşim vesilesiyle yaşadıkları bütünleşme/bir olma/bütün olma halleri incelenmiştir. Bu bağlamda romanın ana karakterleri olan Ender ve Çetin’in deneyimledikleri özdeşim yaşantıları ön planda olmak üzere, bu karakterlerin yaşamlarındaki diğer kişilerle kurdukları özdeşim ve romanın diğer ana karakteri sayılabilecek Nihal ile yaşadıkları özdeşim deneyimleri gözden geçirilmiştir.
Makaleyi İndir